Bugün cuma ve sunum günü biraz heyecan var ama tabi ilk günler de ki gibi değil. İnsan bir şeyi yapmaya alışınca çok daha rahat yapabiliyor. 100 kişiye sunum yapmak ilk zamanlar da korkutucu geliyordu ama şimdi çok normal geliyor ve gram heyecanlanmıyorum. Haftanın son günü olmasından ve yarın çok güzel uyuyacağım için hafiften mutluluk da var. Sabah sunumu için General Elctric CEO’su Canan Özsoy geldi. İlk önce eğitiminden bahsetti. Aslında ÖSYM sınavına girdiğinde dönemin de derece kaydetmiş. Hep tıp istemiş ve tıp yazmış ama ne olur ne olmaz diye en alta da bir diş hekimliği koymuş. Daha önce ki yazılarım da bahsetmiştim. Yine bir ÖSYM mağdurumu diyeyim , yoksa kader mi diyeyim ama önünde ki herkesin de tıp yazmasıyla Canan Özsoy‘da diş hekimliğini kazanmış. Sonrasında yurt dışında eğitimine devam ederken evleneceği için Türkiye’ye dönmüş ve evlenmiş. Burada bir klinik de çalışmaya başladığında sarı saçlı renkli gözlü olduğundan hastalar kendisini Alman sanmış ve “Almanya’dan doktor geldi” deyip , çok güzel işler yapmışlar. Sonrasında çocuğu olduğu için kliniğini eve taşımak zorunda kalmış. Evinin yarısı klinik diğer yarısı ise konaklanacak yer olarak kullanıyormuş. Canan Özsoy çok içten ve konuşmayı seven bir kadın olduğundan dolayı bir zaman sonra bu işten keyif almadığını fark etmiş ve kocasının tavsiyesi üzerine Pazarlama Müdürü olarak bir şirkete girmiş. Sonrasında Fransa ve Amerika’da büyük işler yaptıktan sonra ülkemize döndü. Nedense anlattığı her şeyi çok net hatırlıyorum ancak hepsini buraya yazamam. Kendisini o kadar güzel ifade etti ki saatlerce anlatsa sıkılmadan dinlerim ve emin olun anlatır. Konuşmayı çok seviyor. Bir ara yanlış numarayı tuşlayan bir hanımefendi ile 20 dakika muhabbet ettiğini söyledi.
Sabah sunumunun ardından teknik eğitim için MVP’lerden biri olan Emrah Uslu Microservices eğitimi için sahneye geçti. Bugün sunum günü olduğu için ve herkesin aklı sunumda olduğundan kendisi de kısa kesip bizim sunumlarımızı izlemeye başladı. Bu hafta 1.5 dakikalık hakkımız vardı ve demo üzerinden projemizi anlatmamız istenildi. İsim sırasına göre gidildiğinden bana epey zaman sonra sıra geldi. Sunumumun iyi geçtiğini düşünüyorum. Demom gayet iyiydi ama tasarım konusunda eleştiri aldım. bunu da bir an evvel çözüp yüksek yerlere çıkmak istiyoruz. Sunumlar yaklaşık 1.30 saat erken bitti ve biz de projelerimiz hakkında biraz daha ilerleme kaydettik.
Akşam ki sunum için ortalarda kimse yoktu. Behice Funda gelip Barış Özcan ile ilgili gelemeyeceğinden bahsederken bir video konferans görüşmesi ayarlamışlar. Bize de baya süpriz oldu. Aslında Barış Özcan‘ı biz istediğimiz için görüştürdüler. Ben pek tanımıyordum kendisini ama tanıyan baya kişi varmış ve çok istenildi. Amerika’da çalışan Barış Özcan orada ki yaşam şartlarından bahsetti. Girişimlerin nasıl büyüdüğünü , kendisinin youtube a nasıl girdiğini ve kitap yazıp yazmayacağı hakkında sorular soruldu. Barış özcan‘da içtenlikle ve uzun uzun cevapladı. Microsoft Yaz Okuluna katıldığı için kendisine teşekkür ediyoruz.
Bir yanıt yazın