Günler bir bir erirken biz burada ne kadar zaman geçirirsek kardır deyip erken gelip geç ayrılmaya çalışıyorduk. Sabah erken saatler de ofiste olduk. Ofise girdiğimiz de her masanın üzerinde bir zarf olduğunu gördük. Açtığımızda QR kodlarla ilgili bir şeyler vardı. Anlam veremedik. Sabah konuşmacısı geldiğinde hafif de olsa çözmüştük. BKM (Bankalar Arası Kart Merkezi ) CEO’su Soner Canko geldi. Bu işe yıllar önce banka kartları arasında ilişki yokken ve burada ki açığı görerek bu işe başlamışlar. Şuan da çok büyük bir şirket haline geldiklerini söyleyen Soner Canko ileri de yapacakları işlerden de bahsediyor. PayPal’in ülkemizden çekilmesi ile bu alanda büyük bir pazar açığı oluşmasından dolayı buraya da adımlar atacaklar mı diye bir soru yöneltilmesine karşın bunun onlar için bir hayal olduğunu söyledi. Güvenlik konusunda da büyük yatırımlarının olduğundan bahseden Soner Canko konuşmasını blockchain ile bitirdi. Bu konu hakkında fikri olan var mı diye sorup sayılı bir parmak kalkınca. İlerde hepinizin olacak çünkü geleceğin transferi. Bu konuşma için kendisine çok teşekkür ediyoruz. Sabah ki zarflarda da sosyal kurumlara yapılacak ufak bağışlara bile kitap hediyesi için bir kitapçık olduğundan bahsetti. “Bugün hayal et , yarın fark yarat”
Sabah konuşmacısından sonra eğitimci olarak Bayram Oğulcan geldi. Bugün ki eğitim de Power BI eğitimi verilecekti. Power BI bir iş zekasıdır. Business Intelligence anlamına gelir. Aslında her uygulamanızda kullanabileceğiniz bir servis. Canlı olarak verilerinizi her türlü tablo şeklinde görebilirsiniz. Kullanımı da oldukça basit. Projesi için bazı arkadaşlarımız kullanmıştı. Ben de kendi projeme entegre edeceğim ileride çünkü kullanıcıların nasıl olduğunu bilmek istiyorum. Bayram Oğulcan‘da bize bununla alakalı olarak bir demo yaptı. Kullanımının oldukça basit olduğunu bir kez daha gördük.
Bu eğitim bittikten sonra öğle yemeği için bir araya girdik. Sabah kahvaltısında çeşit ne kadar az ise öğle yemeğinde bir o kadar çok çeşit var ve çok güzel. İlk 3 gün otel de geçirdiğimiz öğle yemeklerini hiç aratmadı diyebilirim. Son haftaya girilince sadece yemeği yeyip hemen bilgisayarlarımızın başına geçiyorduk. Bazı arkadaşlarımızın Xamarin ile ilgili soruları oluyordu bazen onlara bakıyordum. Kendi projeme bir kaç ekleme daha yapmam gerekiyordu ama zamanında yetmeyeceğini biliyordum. Bundan sonra eğitim de olmayacağı için Microsoft ofisinde kendi projelerimize daha çok vakit ayırabiliyorduk. Ben de bugün projeme haritalar özelliğini ekledim.
Eğitimler her ne kadar bitse de konuşmacılar gelmeye devam ediyordu . Yine herkesin tanıdığı harika bir konuk geldi. Levent Erden. Cana çok yakın ve samimi bir insan. Dilimizi harika konuşmasına kimse bir şey diyemez ama televizyonlarda her ne kadar nazik ise bize de bir o kadar kendi gibi konuştu. Böyle konuşması benim çok hoşuma gitti. İlk önce kendi hayatından bahsetti. Çok genç yaşlarda Pepsi Co’nun genel müdürü olmuş. Bu kadar genç yaşta genel müdür olmasını dönemim şartlarına bağlıyor birazda. Çünkü o dönemde ülke çok kötüymüş ve neredeyse okuduğu her arkadaşı Avrupa veya Amerika’ya yerleşmiş. Ülkemizin çok zor zamanlar geçirdiğinden bahseden Levent Erden rakip firma olan Coca Cola’nın genel müdürü Muhtar Kent ile olan rekabetinden de galip ayrıldığından bahsetti. Bu yaşlarda olan insanların teknoloji ile bu kadar iç içe olması beni gerçekten hayrete düşürüyor. Her türlü teknolojiden haberi var. Bir arkadaşımızın dijital dönüşümden bahsetmesi üzerine dijital dönüşüm yerine dönüşümün olduğunu söylüyor.
Bir yanıt yazın